17 Mart 2005
BASIN AÇIKLAMASI
Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği’nden yeni TCK’ya tepki
TCK mutlaka değiştirilmeli ESAM Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada “Yasa değiştirilmediği taktirde kasıt içermeyen, en masum haberlerin bile, savcı ve hakimin yorumuna göre suç sayılabileceğini” belirterek basın özgürlüğüne ağır bir darbe vurulacağına dikkat çekti. 1 Nisan’da yürürlüğe girecek olan 5237 sayılı Türk Ceza Yasası, basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını kısıtlayıcı pek çok hüküm içermektedir. Basın Yasası’nın “basın yoluyla işlenen suçlara hapis cezası” öngörmemesine karşılık Türk Ceza Yasası, farklı yorumlanabilecek muğlak ifadeler nedeniyle gazetecilere para cezasının yanı sıra ağır hapis cezaları yağdıran bir yasa niteliğindedir. Yasanın tanımlar bölümüne konulan “basın yayın yoluyla” ifadesi özellikle üzerinde durulması gereken bir kavramdır. Çünkü bu ifadeyle gazete ve dergilerin yanı sıra televizyonlar, radyolar ve internet medyası hapis cezalarının kapsamı içine alınmakta; hapis cezaları daha da artırılmaktadır. Yasa değiştirilmediği taktirde kasıt içermeyen, en masum haberler bile, savcı ve hakimin yorumuna göre suç sayılabilecektir.
KASIT OLMADIĞI HANGİ ÖLÇÜTLERE GÖRE BELİRLENECEK?
Hükümet yetkilileri, para ve hapis cezası öngören hükümlerin, “kasıt” sözkonusu olduğunda işletileceğini belirtmektedirler. Bu açıklama inandırıcılıktan uzaktır. Kasıt olmadığını, kim, hangi ölçütlere göre belirleyecektir? Öte yandan suçlanan bir gazeteci 26 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren ve sadece para cezası öngören 5187 sayılı Basın Yasası’na göre mi, yoksa gazetecilere hapishane kapılarını sonuna kadar açan Türk Ceza Yasası’na göre mi yargılanacaktır? Halkın bilgi edinmesini kolaylaştırmak için Bilgi Edindirme Yasası’nı çıkaran AKP hükümeti, halkın en önemli haber alma kaynağı olan basını susturma çabalarını nasıl açıklayacaktır?
TCK ERTELENMELİ, KAYGI UYANDIRAN MADDELER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Meslek örgütlerinin tümünün karşı çıktığı Türk Ceza Yasası ertelenmeli ve kaygı uyandıran maddeleri yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü intihar, haberleşmenin engellenmesi, hakaret, kişinin hatırasına hakaret, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasında konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, nitelikli dolandırıcılık, topluma karşı suçlar, kamu barışına karşı suçlar ve örgüt propagandası, genel ahlaka karşı suçlar/müstehcenlik, fiyatları etkileme, adliyeye karşı suçlar, Cumhurbaşkanına hakaret, Türklüğü cumhuriyeti devletin kurum ve organlarını aşağılama, devletin güvenliğine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk başlıkları altında gazetecilerin kalemini bağlayan hükümet, demokrasiye de ağır bir darbe vurmuş olacaktır.
EĞİTİM VE SAĞLIK MUHABİRLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
ESAM TÜP BEBEK BİLDİRGESİ
Türkiye’de son 3 yıl içinde tüp bebek merkezi sayısı 50’den 103’e, uygulama sayısı ise 20 binden 40 bine çıktı. Bu artış medyaya yansıyan haberlerde de kendini gösterdi.
Tüp bebek konusu görsel veya yazılı basında son 1 yıl içinde 2000’den fazla haber oldu. Her gün ortalama 6 tüp bebek haberi yayınlanmaya başladı.
Merkezler arasındaki yoğun rekabet ve farkedilme arzusu medyada yer alma çabasını tırmandırdı. Bireysel ve kurumsal olarak medyada haber olma çabalarının bir kısmında önemli etik sorunlar gözlenmeye başladı.
TÜP BEBEKTE MUCİZE BİR YÖNTEM YOK
-Tüp bebek alanında 15-20 yıldır varolan klasik yöntemler “yeni ve mucize” yöntemler olarak sunuluyor. Oysa tüp bebek alanında erkek kısırlığının tedavisinde önemli bir oynayan mikroenjeksiyon yönteminin geliştirildiği 1992 yılından bu yana mucize olarak tanımlanabilecek bir gelişme bulunmuyor.
ÇİFTLERİN UMUTLARI SÖMÜRÜLÜYOR
-Tedavi başarısını artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmayan yöntemlerin sık sık haber olması çiftlerin maddi ve manevi olarak zarar görmesine neden oluyor.
-Merkezlerin ve hasta derneklerinin düzenlediği kampanyalar, ücretsiz muayene ve tarama testleri etik açıdan hasta haklarını ihlal ediyor.
Bu gerçekler ışığında Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği ile Türkiye Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği 28 Şubat 2008 tarihinde bir toplantı yaparak “kamuoyu yararı” adına tüp bebek merkezlerinin ve medyanın özen göstermesi gereken konuları bir bildiriyle gündeme taşımaya karar verdiler.
TÜP BEBEK MERKEZLERİNİN SORUMLULUKLARI
Tüp bebek merkezleri medyayla paylaştığı bilginin “doğru” olmasına özen göstermelidir.
Tüp bebek merkezleri kurum tanıtımlarını yapabilmek için sansasyonel bilgi aktarımından uzak durmaya dikkat etmelidir.
Medyaya çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin haklarına zarar verebilecek umut sömürüsüne yol açacak bilgi aktarımından kaçınılmalıdır.
Demeçlerde bilimsel doğrularla desteklenen doğru kelime ve cümle seçimine dikkat edilmeli, tıbbi deyimlerin mutlaka Türkçe karşılıkları da ayrıntılı bir biçimde aktarılmalıdır.
Haber ve reklamın birbirinden farklı iki alan olduğu unutmamalı, kişisel ve kurumsal reklam amaçlı medyanın kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Tüp bebek merkezleri hasta çekmek için etik olmayan kampanyalar düzenleyerek medyada haber olma eğiliminden uzak durmalıdır.
Bütün bunları dikkate alarak tüp bebek merkezlerine haberde yanlış anlaşılmaları engellemek adına bilgilerini uzman sağlık habercileri ile paylaşmayı tercih etmelerini öneririz.
MEDYANIN SORUMLULUKLARI
Medya mensupları tüp bebek merkezlerinden aldıkları bilgileri, ya da gelen basın bültenlerini doğruluğundan emin olmadan haber haline getirmemeye özen göstermelidir.
Habere konu olan tüp bebekle ilgili bilgiler bilimsel ve kurumsal kaynaklardan doğrulanmalıdır.
Haberin başlıklarının çarpıcı olması için bilimsel gerçeklerden uzak ve halkı yanıltacak kelime ve deyimlerden kaçınılmalıdır.
Kamu yararı gözetilmeden tüp bebek merkezlerinin reklamı anlamına gelen haber anlayışından uzak kalınmalıdır.
Medya, tüp bebek merkezlerinden gelen bültenleri sağlık habercilerinin kontrolünden geçirmeden kullanmamalıdır.
Bütün bunların ışığında Türkiye Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği haberlerin yeniliği, doğruluğu ve bilimselliği konusunda 24 saat haftada 7 gün cep telefonu veya e-mail ile ulaşılabilecek bir danışma kurulu oluşturacaktır. Sağlık muhabirleri bu danışma kurulu üyelerinden üreme ve tüp bebek ile ilgili haberler hakkında ikinci bir uzman görüşü alabileceklerdir.